ESKİ AŞK NASIL UNUTULUR
Unutmamızı engelleyen duygusal, düşünsel, davranışsal ve dilsel (gramatik) olmak üzere 4 temel unsur vardır.
Duygusal boyutta:
Siz, eski ilişkinizde kendinizi mutlu, huzurlu, güvenli, konforlu, anlamlı gibi yaşadığınız olumlu duygusal aktarımlardan yani size adrenalin hormonu ile gelen olumlu duygusal kazançlarınızdan vazgeçmek istemezsiniz. Burada bu duyguların aşık olduğunuz kişiden değil o kişi ile olan ilişkinizde adrenalin hormonunun size verdiğini bilmeniz, kişi ile olan aşkınız bitince değil adrenalin hormonunun normal seviyede salgılanmasında dolayı artık bu olumlu duyguları hissetmediğinizi bilmelisiniz. Tekrar aynı olumlu duyguları yine bu hormonun seviyesinin yükselmesi ile kazanabileceğiniz bir gerçektir. Dolayısıyla adrenalin hormonunuzu yükseltecek bir şeyler yapabilirsiniz: spor yapmak, sizi mutlu edecek bir amaca bağlanmak, sizi mutlu edecek bir projeye başlamak gibi…
Düşünsel boyutu: Yaşadığınız ilişkiye yüklediğiniz anlamları gözden geçirin: örneğin o beni anlayan tek kişiydi, o aradığım gerçek aşktı, o evleneceğim kişiydi, o beni seven tek kişiydi vs gibi düşünceleriniz sanki o yoksa bunlarda yokmuş gibi düşünmenize ve hissetmenize sebep olur. Oysa ki onu tanıdığınız örneğin 1 yıl kadar bir zaman olsun ve siz 25 yaşında olun. 24 yıldır kimsenin sizi anlamamış olması, sizi sevmemiş olması vs mümkün değil veya 70 yaşına kadar yaşayacağınızı hayal edin, geri kalan 45 yıl boyunca kimsenin sizi sevmeyeceği veya sizi anlamayacağı da gerçekçi bir düşünce değildir.
Düşünsel boyutta dikkat etmeniz gereken bir başka şey de şudur: Bu kişi sizdeki hangi eksiği tamamlamıştı; örneğin siz belki de biraz içe kapanıktınız ve o kişi dışa dönüktü ya da siz biraz çekingen, o ise girişimciydi gibi. Yani eksik olduğunuz, kendinizi yetersiz hissettiğiniz bir alanda o kişinin yeterliliği veya size kattığı olumlu kazançlar, sizin o kişiyi unutmanızı engeller. Sanki o kişi olmayınca bu eksiklik veya yetersiz olduğunuz alanlar tamamlanmayacakmış gibi düşünürsünüz. Yapmanız gereken kendinizi tanıyıp eksik veya yetersiz hissettiğiniz veya düşündüğünüz alanları geliştirmek olmalıdır.
Davranışsal boyutta: o kişi ile birlikteyken yaptığınız ve sıklıkla yapıldığı için alışkanlık haline dönüşen davranışlarınız vardır: örneğin birlikte gittiğiniz çay bahçeleri, sahil yürüyüşleri, restoranlar vs ya da mesajlaşmalar, facebook veya whatsapp gibi iletişim biçimleriniz. Bu alışkanlıklarınızı terk edin. Aynı ortamlara gitmeyin, bilakis daha iyi ortamlara gitmeye gayret edin. Onunla kullandığınız iletişim kanallarını başka bir arkadaşınızla aynı sohbetleri yapmak için kullanın. Onunla hangi saatlerde ne şekilde yazışıyorduysanız aynı saatlerde bir başka arkadaşınızla mesajlaşın.
Davranışsal boyutta şunu da yapmanızı önerimdir: O kişinin whatsappta çevirim içi, facebookta massengerda olup olmadığını kontrol etmeyi bırakın.
Dilsel boyutta: onu unutmalıyım, onu unutacağım, onu unutamıyorum gibi cümleleri dillendirmeyin ve hatta kendi kendinize dahi söylemeyin. Bu söylemler yerine seni unutmamın, unutmamamın, unutmak istememin, unutmak istemememin bir önemi yok. Önemli olan seni hatırlamanın benim elimde olması. Seni istediğimde hatırlayabilirim, istediğimde istediğim kadar düşünebilirim, istediğimde hayal edebilirim diye söyleyin. Bilinçaltınıza giden bu “istediğimde” vurgusu bir süre sonra onu hatırlamanız üzerinde bilinçli bir kontrol geliştirmenizi sağlayacaktır.
Ve son olarak en önemlisi: kendinize şunu söyleyin:
“Ey sevgili! Bendeki kadarsın, ben kadarsın. Seni göklere çıkaran ve yücelten benim yani benim yüceltme potansiyelim kadarsın. Hz.Mevlana’nın bir sözüyle tamamlamak isterim bu konuyu: “karga gül bahçesine girmekle, bülbül olmuyor” .Gül bahçesi sizsiniz, sizin sevebilme potansiyeliniz.. sevgiler Rezzan Yükseltürk.