EVET
Bu satırları okurken ister bilinçli, ister istemsiz 3 kez gözünüzü kırpmanız çok kolay
ve bunun kolay olduğu kadar, benim önce zihnimde bir düşünce olarak başlayıp,
sonra yoğun bir duyguya dönüşen enerji, parmak uçlarımın her dokunuşu ile
önümdeki harf tuşlarında bir titreşim başlatıyor ve
bu titreşimler önce benim bilgisayarımda büyüyor,
sonra kablosuz internetten dolayı havada uçuşan bir dolu titreşime dönüşüp
yolculuğunu devam ettirirken havada var olan yüce sevginin değişim
ve dönüşüm gücünü artırarak bünyesine alıyor ve
yer altından ayrıca bir çok yer üstü kablodan geçerek dünyanın öbür ucunda
ve dünyanın her tarafından gelen sayısını yazmanın bile günler süreceği bilgilerin
toplandığı bir ana bilgisayara gidiyor
ve oradan da tüm sevgi enerjisinin gücünü bünyesine katarak
bu sefer aynı yollarla sizin şu an bu yazıyı okuduğunuz cihaza geldiğinde;
devasa bir güç dalgası haline dönüştü
ve siz içinizden sessizce bir “evet” dediğinizde
sadece sizin yaşamınıza ve bedeninize uygun
ve sadece sizin de onayladığınız tarzda değişim dönüşümü
ve yine sadece sevgi ve uyum ile başlatacak gücün
hücrelerinizde ki atomlara, DNA nıza nefesinize, auranıza
ve son olarak düşüncelerinize,
(çok etkin bir enerji çalışanı değilseniz fark edemeyeceğiniz incelikte) etki edecek
ve siz bu yazıyı bitirdiğiniz andan itibaren hayatınızda değişmesini,
dönüşmesini istediğiniz ama nasıl yapacağınızı bilmediğiniz her şey hakkında
ya yepyeni fikirlere ya da yepyeni davranışlara
veya oluşan mucizelerin müjdelerine şahit olmaya başlayabilirsiniz.
İnanmak en büyük güçtür hele sevgi ve uyuma inanmak var olan en büyük güç.
Bir “evet” sözcüğü ve 3 göz kırpış ile yepyeni bir deneyimin harikulade eşiğini atlamış olabilirsiniz.
Sevgiler
Not: içinizde hissedebileceğiniz huzur ve/veya tatlı heyecan oldukça doğal.
12.Ağustos.2015
Fiziksel bedenin kesin sağlıklı olmak için yaratıldığına inanmıyor olabilirsiniz,
seni ömrümce seveceğim diyen insan, artık sizinle ilgilenmediğini söylediğinde;
sevilmeye layık olmadığınıza da inanmış olabilirsiniz
ve hatta kurduğunuz hayallerin içinde mutlu olsanız da yaşamınıza bunların
birer birer akacağına inanmıyor olmanız da fark etmez,
ne yapmış, ne etmiş, olursanız olun yüreğinizde harika duygular uyandıran
güzellikleri yaşayabileceğinize inanmıyor olsanız da hiç önemli değil çünkü sadece
buraya kadar yazdıklarımı okuduysanız bilincinizi benim bilemiyeceğim bir seviyesinde
ve nasıl olduğu hakkında hiç bir fikrim olmayacak bir yolla yukarıda olumlama tümcelerine
yakın bile görünmeyen yol, yordam ve yöntemle ard arda sırlanarak bir araya getirilmiş sözcükler
zihninizle ömrünüz boyu planlayamayacağınız olasılıkları bir araya getirerek
bedeninizde var olan sağlık gücünü tamamı ile harekete geçirir iken etrafınızda şimdiye kadar hiç görüp,
hissetmediğinizi düşündüğünüz kadar sevgi algılayacak ve bu sevginin yüreğinizi doldurmaya başladığını görüp,
bir zamanlar gözleri açık gördüğünüz rüyaların gerçekleşmeye başlaması ile inanmakta çok zorlansanız dahi
minnet duygusu ile dolmanıza sebep olacak ki bu sayede bu satırları okuduğunuza
ve okur iken de yüzünüzde garip bir tebessüm fark ettiğinize şaşırdığınızı hatırlayacak
ve önce kendinize sonra da bu satırları yazan niyete ve enerjiye “iyi ki” sözcükleri ile başlayan
harika duyguların tüm bedeninizde muhteşem titreşimlerini duyumsamaya başladığınızı
belki de şimdiden deneyimlemiş olabilirsiniz. Değil mi?
Bazı insanlar daha bu satırların ortalarında iken bir hafiflik,
tarifi kolay olmayan bir tür özgürlük hissettiklerini söylemiş olabilirler
ama herkesin deneyimi kendine özeldir.
Sevgiler…
28.08.2015
Perşembe
Sabah olduğunda okuyun bu yazıyı çünkü
bu yazıyı okuduğunuzda gün içinde karşınıza çıkacak hoşlukları yaratacak
bilinçaltınız için yazıyorum ki sizin bilinçaltınızın gücü tüm olaylar içindeki ayrıntıları
bilincin derinliklerinde saklı zenginliklerle ayarlayabilsin istiyorum çünkü
siz bu satırları okurken esneyeceksiniz çünkü ister uykunuz almış olun,
ister uykusuz olun, çenenizin altında başlayan kasılma, ağzınızın açılmasına
ve istem dışı bir şekilde kocaman bir nefes almanıza sebep olurken
sizin bilinçaltınız bedeninizin yayacağı manyetik alan gücünde gerekli değişikliklere
sebep olacak elektro kimyasal değişim için gerekli malzemeyi de bu sayede toplayacak ki
eğer esnemeleriniz ikiye ve hatta çe çıkarsa ve bu sayıdan da fazla olursa sizinle aynı ortamı paylaşan insanların da
hayatında tatlı gülücüklere, enerji yükselten davranışlara ve yücelten sözlere
zemin hazırlamaya başlayacaksınız diye yazsam aslında doğru olmayacak çünkü
zaten buraya kadar okuduğunuzda esneye esneye geldiyseniz benim olacağını vaad ettiğim
olaylar için gerekli enerjiyi topladınız ve bedeninize yükleyip, etrafınıza yayın yapmaya başladınız.
Bu nedenle bugün eğlence veya yemek veya kahve veya herhangi başka bir şey için davet araması
veya şahsen gelip size sizin davranışlarınıza veya giysilerinize hayranlık anlatan birine rastlarsanız
içinizin neresinden geldiğini benim dahi bilmediğim “esnemek” dediğimiz hareketi yaratan dürtüyü
şimdiye kadar bıraktı iseniz esnemişsiniz demektir.
Hayırlı olsun!
Şu andan başlayarak, yürüdüğünüz her yerde, baktığınız her kişide, düşündüğünüz her insanda veya başkalarına hakkında anlattıklarınızdan bir ileti ya da telefon gelir ise şaşırmak serbest ama bunu yaratan ben değilim.
Sevgiler
Sabahınız hayırlı olsun.
31.08.2015 P.tesi
Birazdan, şimdi diil, birazdan.
Biraz ilgi, biraz bilgi ve biraz da sevgi.
Ne verecek, ne de isteyeceğim.
Güzellikler, hoşluklar ve içime iyi gelen bilgiler ile ilgilenecek ve yüreğimde sevgi kocaman olana kadar içime bakacağım
der iken ben; eminim sizler bir kaç nefesi salıverdiniz.
Bir sonraki nefesinizi ılık, ılık bırakırken sevgi, ilgi ve size hizmet eden, bilgilere yer açın fiziksel, ruhsal ve enerjisel bedeninizde.
Şimdi verir iken nefesinizi, bırakın, sönen bir balon gibi çıksın sevgi olmayan herşey içinizden.
Önce havaya karışsın.
Sonra oradan dallara yapraklara ve sonunda toprak ananın her şeyi sevgiye ve verime dönüştüren dişil derinliklerine gidip, bir sonraki nefesinizde içinize alacağınız sevgi ile çoşkuya dönüşmüş olarak dolsun size.
Yansısın gözlerinize, yayılsın yüzünüze ve her bakanın içi açılsın, sadece sizi gördü diye.
İlgi olun, bilgi olun, Sevgi olun, verdiğiniz her nefesin arkasından içinize giren serin nefesin gücüyle.
İşte şimdi siz oldunuz.
Sevgi ışıktır.
Sevgi şifadır.
Sevgi sağlıktır.
20.09.2015 Aliağa İzmir
Gecenin karanlığı huzur veririken denizin sularına ve dalgalar sustururken günün kalabalık gürültülerini, benim çıplak ayaklarımın kumlarda çıkardığı sesler ile kıyıya vuran dalgaların sesleri birbirine uyum sağladı ve yüreğimden gelen sevginin yaratacağı şifanın gücünü her dalga bir kat daha artırdı. Kıyıya vuran dalga şifa derken gecenin rüzgarına, ayağımın altında kayan kumlar sağlık fısıldadı denizin üzerinden yansıyan ışıl ışıl ışıklara ve ışıklar titreştikçe simsiyah denizin üstünde, dalgalar daha bir şifa dedi şifa dileyen avuçların hayır haber bekleyen kulaklarına ve dalga dalga ıslanan kumlar ayağımın altında yerin en derinlerine sağlık sarsıntıları gönderdi ki her kendini açana sağlık götürmek ve her çiçek koklaya na şifa vermek üzere ve işte şimdi bir efsane başladı oralarda sahilie vuran dalgalar hastalara şifa fısıldamış denecek asırlar boyu ve yine nineler torunşarına anlatacak sahilde yürüyen adamın kalbindeki sevginin nasıl kumlara ve oradan derinlere aktığını ki bu sayede orada yürüyen herkesin, tabiatın mis kokularını farkedenlerin ve gözlerine takılan güzelliklerde dertlerini unutup bir daha hatırlamadıklarını…
07.10. 2015
Hipnozu uyumak sanıyor çoğunluk. Birisinin bilinçaltına girip bir şeyleri değiştireceğini ve sonra hayatının da değişeceğini sanıyor en iyi olasılık üzerine düşünenler. Hipnoz uyumak değil uyanıştır dedim yıllardır. Şimdi daha ötesi, daha farklısı ile karşılaştım. İsteyen herkes ile paylaşmaya hazırım. Bu yazıyı yazarken de bu esrarengiz ama esrarı çok basit oluşundan gelen bu yöntemi kullanıyorum. Eğer istemiyorsanız bundan sonrasını okumayın. Okuyanlar için ise bu gece uykuya daldıklarında sabaha kadar yaşamlarını kendi istedikleri yöne çevirecek sihirli bilgileri vaad ediyorum. Öyle ki uykuda gördüğünüzü düşündüğünüz rüya alemi aslında size bilinicinizin her seviyesinden bilgi kanaları açan muhteşem bir internet gibidir. Şimdi, bu andan sonra, birazdan okuyacağınız, daha doğrusu okumak için gözünüzü gezdireceğiniz satırlar arasındaki sihir, bu gece uykunuzda, hayatınızda hiç dinlenmediğiniz kadar dinlenirken çok eğlendiğiniz bir gösteri izlermişçesine eğlenir iken sabaha kadar DNA’larınıza bir sihirli değnek dokunmuşçasına veya sanki bugüne kadar bildiğiniz halde böylesine farklı, işinize yarayacağını düşünemediğiniz düşünceler bütün gece beyninize akmışçasına veya size hizmet etmeyen kalıpları sanki hafızanızı kaybetmiş ve yepyeni kalıplarla yaşamaya başlayacakmışçasına veya ne yapacağınızı sanki kulağınıza fısıldayan sevgi dolu bir melek omzunuza oturup size mucizeler yaratan yolları gösterirmişçesine uyanmak fikri size çok uçuk veya inanılması çok mantıksız ve hatta saçma sapan gelse de ya da şu an okuduklarınız hakkında şüphelere kapılmaya başladıysanız hatta burada sözü geçmeyen ama devam edip etmeme konusunda zihninizde hangi düşünce belirmiş olursa olsun, bu gece uykuya dalarken en yüce gücün sizi koruması altına aldığını ve bundan sonra herşeyin sizin hayrınıza olacak şekilde harekete yönlendirileceğinizi ve yaptığınız herşeyin en doğru zamanda en doğru hareket söz veya davranış veya tutum olacağını bilmenin huzuru ile yüzünüzde meleksi bir gülücük ile uykuya dalabilir ve yarın masalsı bir düşün hayatım dediğiniz gerçekliğe dönüşmesine izin verebilirsiniz. Gülümseyin. Siz şu an bir an sonraki an dediğiniz anı sihirle pırıl pırıl parlatmış birisiniz. Bu yazıyı buraya kadar okumanız yeterliydi. Bundan sonra herşey ama herşey sadece hayrınıza ve sizin sevgi ile dolmanıza yönelmiş oldu çünkü bu satırları okuyan gözlerinizin beyninize gönderdiği sinyaller daha yola çıkarken evrene muhteşem bir sinyal göndermeye başladı ve buna daha sonra sinir sisteminiz ve beyniniz de eşlik etti. Artık siz mucizevi bir varlık olduğunuzun farkında olsanız da olmasanız da yaşamınız hep mucizeler ile süslenmeye başladı bile. Mutluluklar dilerim.
Ne kadar çok insan okursa o kadar güçlenecek bu satırlarda ayan beyan ortada gizlenmiş olanlar.
09.10.2015
Ya uykusuz gözlerle okuyacaksınız ya da uyku mahmuru olacak gözleriniz ya da belki iyice uyandıktan sonra bu harfleri ardarda dizip, yazdığım sözcüklerin oluşturduğu cümleleri (ki yaşamım dediğimiz deneyimi de böyle oluşturuyoruz ve siz bu yanyana dizilmiş sözcüklerden anlam çıkartabiliyorsunuz ki bu sayede bu yazıyı) ya çok beğeneceksiniz, hatta belki de paylaşacaksınız ama önce bir düşünün ki dünyanın bir yerlerinde bir klavye ve bir ekran yardımı ile bu şekilleri oluşturuyorum ve birazdan bir tuşa daha basacağım ki bu sayede bu şekiller önce bana yakın bir alıcı merkeze gidecek ve oradan belki de dünyanın tam öbür tarafında bir merkezde kayda alınacak çünkü sizler kendi bilgisayarlarınızı açıp belli bazı tuşlara belli sıralar ile bastığınızda bu şekiller sizin ekranınızda belirecek ve zaten benim amacım da bu çünkü böylece bu şekilciklere enerjimle yüklediğim anlam sizin gözlerinizce okunsun. Böylece beyninizde oluşan anlam ile hayatınızda size engel olan korkular yerine bu muhteşem iletişim sayesinde sevgi, saygı, huzur, anlayış, bolluk, sağlık ve üretkenlik aksın isitiyorum. O nedenledir ki aldığınız nefese odaklanın yazarken çiğerlerinize dolduracağınız havaya yönelecek dikkatiniz. Bu sayede yaşamı, yaşam enerjinizi hissediyor olacaksınız. Taptaze içinize dolarken bunun farkında olacaksınız. Her aldığınız nefes taze, yeni ve tertemiz bir enerji dolduruyor varoluşunuzun her katmanına. Sonra ılık bir nefesi bırakıyorsunuz dışarı. Bu sayede artık sizin işinize yaramayanlar doğanın o eşsiz gücü ile yenileniyor sevgi ile yaşam yüklenmeye başlıyorlar hemen ve sürekli olarak. bu süreç fark ederseniz de aklınıza gelmese de sürüp gidiyor. Bu sefer, bu andan itibaren ılık ılık salıverdiğiniz nefes sizin önünüze engel oluşturmuş her korkuyu, her kalıbı veya her ne ise sizin mutluluğunuzla aranızda duranlara etki edecek ve sanki sıcaktan eriyen veya suda çözülen sabun gibi önce yumuşayacak sonra akacak ve sonunda ayaklarınızın altında toprağa karışıp gidecek. Anlamın enerjisini satırlara yüklediğimi ve bilincinizin derinliklerine etki edecek yöntemleri açık seçik satırların arasına yüklemiş olmama rağmen anladığınızdan emin olmak için tekrarlamak istiyorum ki böylece bundan sonra salıverdiğiniz ılık nefes sizinle mutluluğunuz arasında her ne var ise onu önce yumuşatacak sonra eritecek, çözülmesine sebep olacak veee son olarak akışkan hale gelip toprak ananın eşi benzeri olmayan berekete ve sevgiye dönüştüren bağrında kaybolup gidecek. Aldığınız her nefes ile bedeninizde var olan sağlık ve gücü ortaya çıkarırken verdiğiniz her nefes ile sağlıklı bir insanın özgürce ilerlemesi için önünüzü açan ılık gücü gülümseyerek hatırlayacak, fark edeceksiniz. Siz her nefesi salıverdikçe korkularınız, hizmet etmeyen kalıplarınız ve sınırlayan fikirlerinizin oluşturduğu engel ısı karşısında eriyen bir mum gibi önce yumuşayacak sonra eriyip akacak ve siz her verdiğiniz nefes ile daha da özgürleştiğinizin bilincinde güvenle gülümseyerek nasıl değiştiğinizi sorgularken bulacaksınız zihninizi. Özgürlüklerle bezenmiş mutluluklar diliyorum.
07 10 2017
İyiliğinizi istediğinizi düşünüyorsunuz ve bunu düşündüğünüzden eminseniz ve yine de iyi değilseniz o zaman ya düşünmeyi bilmiyorsunuz ya da iyiliğin sizin için ne anlama geldiği konusunda henüz tam bir idrak halinde değilsiniz demektir. Her iki halde de, seçenekler daha fazla olsa da, bu düşünmeyi tam olarak düşünerek yapmadığınız anlamına gelen bir çıkarıma varır ki çoğumuzun sorununun buradan kaynaklanlandığını belirten tüm kaynakların hemfikir oldukları konu; dün düşündüklerinin bugününü yarattığı ve şu anda düşündüklerinin de yarını yaratmaya çoktan başladığıdır. Eğer bu yazıyı okumaya hala devam ediyorsanız belli ki az ya da çok, aşağı yukarı yukarda yazdıklarım yenilenmesi ya da değiştirilmesi gereken bazı düşünce kalıplarınıza benzerlikler taşıdığından ve bu kalıplardan bazıları da size pek hizmet etmediğinden bu sözcüklerin sizde ne gibi bir değişim yaratabileceği konusuna hem okuyup kavramaya gayret ederek hem de zihninizin kapasitesini biraz daha genişleterek aynı anda hem de belki neleri değiştirebilseydiniz iyileşirdi hayatınız, elinizdekiler, karşınızdakiler, umutlarınız, ruhunuza tatmin sağlayan sonuçlar. Evet. Şimdi. Şimdi sözcüğünü okuduktan hemen sonra şu anda daha önce sıraladığım sözcükleri oluşturan harfler arasında oluşan kodlama sistemi sadece ve yalnız siz “evet” derseniz beyin kıvrımlarınız arasında gizemli bir elektrik akımının kıvılcımını başlatarak daha önce hiç diğer bölümlerle koordine olmamış oldukları bir şekilde yepyeni bir titreşim taşıyan sinyalleri beyninizdeki sinir ağının uzantısında bulunan salgı bezlerine ve bedeninizdeki endokrinolojik tepkime yaratan her merkez ve sinir ağına daha önce gönderdiklerinden çok farklı bir içerik oluşturan ama hepsi size sizin sisteminize ait olan çağrılar göndermeye başladı sözcüğünü okuduğunuzda bütün bu sistemler etkinleşti. Etkinleşti sözcüğünü okuyup aktive oldu yabancı sözcüğü ile aynı anlama geldiğini fark ettiğinizde bedeninizin içinde daha önce dolaşmamış bir titreşim oluşumu oluşmasının sizin ama yanızca sizin bilinçaltınızın derinliklerinde ve sadece ve yalnızca sizin ruhunuzun en yüksek titreşim seviyelerinin onayladıkları taktirde sizin zihin yapınızla ya da bu güne kadar öğrendiğiniz hatta hayal ettiklerinizin de ötesinde bir gerçekliği yaratan titreşim evrenin o her şeyi yaratabilen tireşimleri tarafından algılandığını ben yazdığımda benim bütün varoluş katmanlarımda ve siz şimdi okuduğunuzda sizin varoluşunuzun bildiğinizi bilmediğiniz tüm katmalarında muazzam bir değişim başladı ve size tavsiyem ki bu öneri sadece şimdi bir kez daha bu değişime “EVET” diyenler içindir biline diye yazdıktan sonra lütfen bu andan itibaren hayatınızda, etrafınızda, fark ettikleriniz ve hissettiklerinizdeki değişimlere biraz zaman ayırın öyle saatlerce değil şöyle bir kaç saniye düşünün ve şu sorunun zihninizden akıp geçmesine izin verin “acaba” ve siz bunu yaptığınızda bu yazının başlangıcından beri sistemlerinizde oluşan değişimi bir kez daha onaylamakla kalmıyor aynı zamanda daha güçlendirmiş ve güçlendirdiğiniz için daha da hızlandırmış oluyorsunuz. Bir insanın tüm hayatının saniyenin altmışda biri olan saliseler kadar kısa bir sürede verdiği kararlarla sonunda vardığı noktayı aklınızın bile alamayacağı noktalara götürdüğü gerçeğini hem yaşıyor, hem de gözlemliiyor ve hatta duyuyorsunuz. O halde şu ana kadar okuduklarınız, şu an bir kez daha “evet ya!” dediğinizde yaşamınızı en yüksek benliğinizi daima sizin en yüksek hayrınızı isteyen ve bunun için sizi yönlendirmeye çabalayan yüksek titreşim seviyelerini – ki bu seviyelere de “ben” diyoruz ki, varoluşun zihin tarafından pek algılanmayan ve de pek dikkate alınmayan seviyeleridir – daha önce hiç çalışmadıkları bir kombinasyon, derleme yapmak üzere harekete geçirmiş oldunuz. Bu titreşim hem beyninizi, hem bedeninizi, hem de enzimlerinizi değiştirme gücüne sahip. Bu gücü zihnimizle istediğimiz gibi kullanamadığımıza göre bu yazı ile onu bizim en yüksek hayrımıza çalışmaya davet etmiş olduk ki bu davet sözcüğünü siz okuduğunuzda zaten bu çalışma büyük bir coşku ile başladı çünkü bu saydığımız varoluş seviyeleri her zaman bizim en yüksek hayrımıza olanı, bizim tüm düşünmeyi bilmeden düşündüklerimize rağmen yapma çalışmasını, biz doğmadan evvel başladıkları sürecin bu bölümünü özgürce ve bütün güçlerini sonuna kadar kullanarak yapmaya başlamaktan onur duymaktalar. Size düşen ( tabii siz evet demiş olanlardansanız) bundan sonra daha önce farkına varmadıklarınıza bir kaç saniye ayırıp yaşamınıza bildiğinizi gibi devam edin. Bir ufak hoş koku. Lokmanızda bir ufak tat. Kulağınıza çalınan bir hoş seda veya bir müzik. Hepsi ama hepsi size şu an evet dediğiniz değişimin müjdesini veren işaretlerdir. Size mucize dolu müjdelerin yaşamınızı mutlulukla muhteşemleştirdiği günler, haftalar, aylar, yıllar ve yaşamlar diliyorum. Ve bir gün bir yerlerde bu değişimin benim şu an masamdaki klavyede yazdıklarımla başladığını anımsamasanız da olur ama olur da anımsarsanız yüzünüze tatlı bir gülücük yerleşsin. E mi?