Güçlü Bilge
Hayatın iniş çıkışlarında yolumu kaybetmemek için güçlü bir dümene ve doğru bir pusulaya ihtiyaç duydum. “Bırakacak kadar güçlü, hak ettiğini bekleyecek kadar bilge ol” sözü de tam olarak bana bu gücü ve yön duygusunu kazandırdı. Bu özlü sözü derinlemesine inceleyecek olursak;
Bırakmak: Güçlü İlk Adım
İlk bakışta vazgeçmek, pes etmek gibi olumsuz çağrışımlar uyandırsa da, aslında bırakabilmek, büyük bir güç gerektirir. Tutunduğumuz dalları bırakmak, konfor alanımızın dışına çıkmak cesaret ister. Örneğin, bizi aşağı çeken bir ilişkiden kopabilmek, gerçekten güçlü olmaktır. Bu noktada “vazgeçmek” kelimesi yerine “yol vermek” ifadesini kullanmak, olumlu bir bakış açısı kazandırır. Bırakma eylemini soyutlayarak “bırakabilme gücü” şeklinde ifade etmek, kişiyi düşünmeye sevk eder.
Beklemek: Bilgeliğin Meyvesi
Bir şeyi hak etmek ise, sabırlı bir bekleyiştir. Başarıya giden yolda önümüze engeller çıkabilir. Bu engelleri aşmak ve hak ettiğimiz yere varabilmek için yılmadan beklemeyi bilmeliyiz. Kariyer basamaklarını tırmanışımızda, terfiyi hak etmek için gece gündüz çalışmak gerekir. Bu noktada “beklemek” yerine “hazırlanmak” ifadesini kullanmak, eyleme vurgu yapar. “Sabırla beklemek gerekir” cümlesi yerine “Ancak bilge olanlar hak ettikleri başarıyı sabırla bekleyebilirler” demek, özlü sözün etkisini artırır.
Bırakma ve Bekleme Dengemi
“Bırakacak kadar güçlü, hak ettiğini bekleyecek kadar bilge ol” sözünün bana öğrettiği en önemli ders, bırakma ve bekleme arasındaki dengeyi kurabilmek oldu. Ne elimdekinin kıymetini bilmeden savurup durmalıyım, ne de hak ettiğim şeyleri elde etmek için çaba göstermeden beklemeliyim. Bu dengeyi sağladığımda, hayat yolculuğumda hem güçlü adımlar atarım hem de bilgece kararlar veririm.