Kendini Bilmek

İstediklerini ve istemediklerini bile insan kendini biliyor demektir. Birinin istediklerini ya da istemediklerini bilmek, Birinin ne yapmak istediğini ve ne yapmak istemediğini bilmek o insanı yönetmek demektir. Yönetmeyi öğreneceğin ilk insan da kendinsindir. Öyleyse seni yöneten nedir? Neyi, neden yaptığını bilmediğin bilinçaltın mı yoksa oradan gelenler ile tanışıp, onlardan istediğin sonucu çıkaran Sen mi?

İnsanların dünyayı nasıl algıladıkları ve deneyimledikleri, onların düşünme ve öğrenme süreçlerini büyük ölçüde etkiler. Her birimizin baskın bir duyusal temsil sistemi vardır: görsel, işitsel, dokunsal, kokusal ve tatsal. Bu sistemler, dünyayı nasıl anlamlandırdığımızı ve kendi hayatımızı nasıl kontrol ettiğimizi belirler. Peki, “Ne istediğini biliyorsan; kendini biliyorsun ve hayatının dizginleri senin ellerinde demektir” cümlesini her bir duyusal temsil sistemine göre keşfedelim.

Görsel Temsil Sistemi: Hayatının Resmini Çiziyor musun?

Görsel temsil sistemi baskın olan bireyler, dünyayı imgeler, renkler ve sahneler aracılığıyla algılar. Bu bireyler için kendilerini tanımak, genellikle zihinlerinde net bir resim oluşturmakla başlar. “Hayatınızın dizginlerini elinize aldığınızda, gözünüzde nasıl bir resim canlanıyor?” sorusu, bu bireyleri düşünmeye sevk eder. Hayatınızı yönlendirdiğinizde, karşınıza çıkan manzara nasıl olurdu? Eğer ne istediğinizi biliyorsanız, bu hedefi zihninizde nasıl görselleştiriyorsunuz? Kendinizi net bir biçimde görebiliyor musunuz?

İşitsel Temsil Sistemi: Hayatın Ritmini Duyabiliyor musun?

İşitsel temsil sistemi baskın olan bireyler, çevrelerini ve kendilerini sesler, tonlar ve ritimler aracılığıyla algılar. Bu kişiler için kendini bilmek, içsel seslerine ve duyduklarına odaklanmak anlamına gelir. “Hayatınızın dizginlerini elinize aldığınızda, hangi sesi duyarsınız?” diye sorduğumuzda, bu bireyler içsel bir konuşma veya belirgin bir ses tonu ile yanıt verebilir. Belki de ne istediğinizi biliyorsanız, bu ses size kendinizi nasıl ifade ettiğinizi ve hayatınıza nasıl yön verdiğinizi anlatır. Kendinizi tanıdığınızda hangi sesler veya kelimeler zihninizde yankılanır?

Dokunsal Temsil Sistemi: Hayatın Dokunuşunu Hissedebiliyor musun?

Dokunsal temsil sistemi baskın olan bireyler, dünyayı ve kendilerini dokunuşlar, hisler ve fiziksel duyumlar aracılığıyla deneyimler. Bu kişiler için kendini bilmek, genellikle bedensel hislerle ilişkilidir. “Hayatınızın dizginlerini elinize aldığınızda, elinizde nasıl bir his olur?” sorusu, dokunsal bireyler için anlamlı bir başlangıç noktasıdır. Eğer ne istediğinizi biliyorsanız, bu bilgi size fiziksel olarak nasıl bir his verir? Kendinizi ve isteklerinizi keşfederken, bedeninizde hangi duyumları deneyimliyorsunuz?

Kokusal Temsil Sistemi: Hayatın Kokularını Alabiliyor musun?

Kokusal temsil sistemi baskın olan bireyler, çevrelerini ve kendilerini kokular aracılığıyla algılar. Bu kişiler için kendini bilmek, belirli bir kokuyla ilişkilendirilebilir. “Hayatınızın dizginlerini elinize aldığınızda, etrafınızda hangi kokular olur?” diye sorulduğunda, bu bireyler belirli bir kokunun onlara huzur, güven veya enerji verdiğini düşünebilir. Ne istediğinizi bildiğinizde, bu bilgi size hangi kokuları çağrıştırıyor? Kendinizi tanıdığınızda burnunuzda hangi kokular canlanır?

Tatsal Temsil Sistemi: Hayatın Tadını Alabiliyor musun?

Tatsal temsil sistemi baskın olan bireyler, dünyayı ve kendilerini tatlar aracılığıyla deneyimler. Bu kişiler için kendini bilmek, bir şeyin tadına varmakla eşdeğer olabilir. “Hayatınızın dizginlerini elinize aldığınızda, hangi tadı hissedersiniz?” sorusu, bu bireyler için düşünmeye değer bir sorudur. Eğer ne istediğinizi biliyorsanız, bu tat size nasıl hissettirir? Kendinizi keşfettiğinizde damağınızda hangi tat kalır?

Hayatınızın Dizginlerini Nasıl Ele Alırsınız?

Her bir duyusal temsil sistemi, kendini tanımanın ve hayatının kontrolünü eline almanın farklı bir yolunu sunar. “Ne istediğini biliyorsan; kendini biliyorsun ve hayatının dizginleri senin ellerinde demektir” cümlesi, bu sistemlerin her biriyle ilişkilendirilebilir. Peki, siz hangi duyusal sistemi baskın olarak kullanıyorsunuz? Hayatınızın dizginlerini elinize alabilmek için hangi duyusal deneyimleri keşfetmeniz gerekiyor?