Pınar A. Salman
HIDRELLEZDE TÜM DİLEKLERİM RAKAMU İLE…
Günlerden Hıdrellez, aylardan birdolunayın sonrası, dönemlerden birmerkür retrosu öncesi Kalamış’tan çıktım yola vardım ilkin Caddebostan’a, aklımda türlü türlü düşünce, bırakıyorum aksın diye Marmara’nın maviliklerine…
Aklımda son bir aydır öğrendiğim bir metodun harflerle paylaşılması, ruhumda ise yarattığı mucizenin hazzı.
Bu metodun adını hocası RaKaMu koymuş. RaKaMu’ nun sonunda Mutlu Olmak var öncesinde de Rahatlamak… Önce rahatladığınız zaman zaten gerisi geliyor. Ben 1995’te büyük bir stres altında çalışırken, kendimi ve etrafımda benimle beraber çalışan, en kıymetli varlığı yani zamanını kiralayan insanları rahatlatma yoluna düşmüştüm. Tek amacım rahatlamayı ve rahatlatmayı yakalamak üzere bir ‘’Stres Yönetimi’’ Programı hazırlamaktı. O dönemde fazla olmayan Kişisel Gelişim kitaplarının biriyle başladım işe, Luis Hay’in ‘’Düşünce Gücüyle Tedavi’’ kitabı… Döndüm döndüm o kitabı okudum, etkilendim, kitaptaki olumlama cümlelerini inceledim, o cümlelerle ilgili çekincelerim vardı, hala da var ama artık şunu biliyorum ki kullandığımız kelimeler AN’ı yaratıyor ve yaşam zaten bu AN…
Yıllar içinde yolculuğuma devam ettim, artık bu yola girmiştim, dönmek olmazdı, gerçek anlamda ruhu rahatlatmanın formülünü bulmalıydım. Ancak içinde bulunduğum sistem rahatlamayı hatta bazen nefes almayı zorlaştırıyordu. 2000’lerin başına geldiğimde Reiki ile karşılaştım, Reiki güzel bir dönüşüm yarattı içimde, çünkü bana evrendeki yerimi hatırlattı, şuan ol’duğumuz enerjiyi anlama yolu açtı. Reiki ile bir çok çalışma yaptım, geçmişi, geleceği, bedenimi, çevremi şifalandırdım, o çalışmalarla belki bugünlere ulaştım, ancak insan bu, hele kendine olan yolculuk bitmiyorsa bitmiyor, bitmesin de, bittiğinde gideceğiz, başka bir boyutta belki, başka bir bedende belki, ya da her kim, her ne şekilde olduğuna inanıyorsa o şekilde, tekamüle devam edeceğiz. Yada bittiyse tekamül, bütünün eklenen parçası olarak keyf edeceğiz. Bu bilinçle tüm karşıma gelen yöntemleri isteyerek, kucak açarak kabullendim. Bu anlamda Regresyonlar, Akaşik Kayıtları Temizleme Teknikleri, Bilinçaltı Çalışmaları, Nefes Çalışmaları, Hoponopo, Mandalalar, Mantralar, Hint öğretisi Çakralar, Tibet bilgeliği Tao öğretileri, Meditasyon ve bunları birleyen Tasavvuf çalışmaları… Tüm bu çalışmalarda, tekrarlarda, zikirlerde, meditasyonda anladığım şey SABIR dı ama bir taraftan da doğduğum andan itibaren sahip olduğum iç çırpıntısı, bir yerlere yetişme kaygısı, sürekli koşmak, yetiştirmek, yetişmek, aynı anda birden çok şey yapmak, aynı anda enerjimi birden çok kanala bölmek ve asıl önemlisi o bölünmeye izin vermek.
Çevremdeki herkese sevgi adına enerjimi bölüştürmek, dağıtmak, paylaşmak, paylaşmak ama bir türlü tam gönlümce sakinleşememek… enteresan… sakinlik nedir… bir an gerçek anlamda sakinliği yakalamak… dinler öğretisi ile ki bu öğretiyi seven bir yapıdan geldiğim için, sürekli okumak ve öğrenmek bir hayli zaman aldı ama zaten içimde tüm bu öğretileri bilen bir hal vardı, o hali yakalamanın ve o hali zamana yaymanın, sürdürülebilir kılmanın derdindeymişim aslında, bitti mi bu dert, hayır, aynen devam etmekte… Sevgili Tasavvuf hocamız 45 dakika An’da, izlemede kalan tamamdır der ki, 5 dakika bile izlemede kalmak kolay bir şey değil.
Tüm bunları bilmeme ve aslında zaman zaman uygulamama rağmen, çok umarsız olduğum bir durumda, bir gün hayatıma çok zor bir anda yıldız gibi giren ışıltı diye tanımladığım bir arkadaşım vasıtasıyla RaKaMu yubuldum. İçeriğini okudum, anladım ki, aslında güzel ve kısa bir yöntem, yani hep dediğim gibi uzun uzun sabırlara aslında sabrımın kalmadığı bir AN’da, ruhumun yepyeni bir metodu tam istediği sırada RaKaMu ya inandım, her şey inanmakla başlarmış ya, inandım ve hocasını aradım, Hoponopo gibi bir şey mi dedim, yok değil ama çok kolay dedi, kolay olması beni cezbetti, 9 saniye mi dedim, evet dedi, içimden birden dokuza kadar saydım, sevdim, zaten 9’u da severim… ondan sonra bekledim, çünkü seminer hemen açılmadı ama açıldığında hemen seminere katıldım,toplam iki saatlik bir mini seminer…
İnsanın iki saatte hayatı değişir mi, değişmez, ama bazen iki saniyede bile değişiyor, dünyadan göç etmeniz bazen iki saniye bile sürmeyebiliyor. Ancak siz niyetliyseniz, iki saatte o iki saniyede ki dünya değiştirme bilincine varıp dünyanızı değiştirebilirsiniz tabii.. niyet herşeyin başı… niyet ve istek… yürekten bir şeyi istediğinizde bütün evren size destek vermek üzere harekete geçiyor, gerçekten, gönülden istemek işin sırrı.
Seminerin tamamını burada anlatamasam da, seminerdeki grubun belli bir bilinç haline geldikten sonra yapılan bir çalışma işin özü,hocanın yönergeleri ve bilinçaltına çapalama yöntemi ile kodlamaları… Oldu -olmadı kaygısı ancak seminerde her şeyden önce, çalışmaya daha başlamadan ilk hissettiğim şey, rahatlamaktı, yani aslında yıllardır peşine düştüğüm o AN’ı hissettim, yakaladım, devamında da yakalayacağıma güvendim.. Hocanın yönergeleri ile bir şeyler yaptım ama yaptıklarımın diğerlerinin yaptıklarından çok farklı olduğunu düşünüyordum, hatta doğru yapıp yapmadığımdan bile emin değildim, hatta belki bir kez daha bu semineri almalıyım diye düşünüyordum… fakat sadece inandım, kuşku duymadım, güvendim, özellikle RaKaMu’nun yaratıcısının birikimine, hemen hemen aynı benim geçtiğim yollardan geçse de, dingin ve sakin görünse de, onun da ruhunun aynı badireleri atlattığına güvendim, inandım… O başarmıştı… Demek ki ben de başarabilirdim… Artı benim kadar paylaşmayı seven bir yapıda olduğunu anladım ve bu paylaşmanın ona katlanarak geri döndüğünü gördüm, çok sevdim, tabii ki metodu bilinçaltına oturturken bir çok tanıdığım yöntemin sanki bir hapta derlenmiş haliydi…Rahatlama Forth… güzel bir isim oldu bu… önemli hapların bir doz üst hali… A……. Forth gibi, bu Rahatlama Forth meselesi hoşuma gitmişti, hani başınız çok ağrır da ağır bir ağrı kesici içersiniz, bir müddet sonra başınızın ağrısı kesildiği gibi, hapın içindeki diğer kimyasalların yardımıyla kısa bir sürelik derin huzur ve rahatlama anı yaşarsınız ya işte o an bu kısa metod ile, o huzuru yaşadım… Hoca dedi ki, eğer bu yöntemi tekrar ederseniz daha çok başarılarını görürsünüz, tekrar etmezseniz bir çok bilip kullanmadığınız bilgiler sandığına gider, bankaya yatırma şansını yakalayıp, hiç bir zaman harcamadığınız, sonra sizin adınıza başkalarının harcadığı paralar gibi belki… Neyse…ben RaKaMu yu kullanmaya başladım seminer sonrası, hem de son derece basit, son derece AN’lık, son derece dünyasal istekler için kullanmaya başladım, baktım ki işliyor bayıldım… Elbette bu metodu önce kendiniz için ve kendinizin en yüksek hayrına yapmalısınız, yada başka biri için yapacaksanız onun izniyle ve onun en yüksek hayrına niyetiyle yaptığınızda yine harika işliyor, onun izni ve sizden istediğinde yapıyorsunuz.
Aslında seminerin isminin ne olduğu önemli değil, bence RaKaMu hocamızın yıllar içinde kendi dağının mağarasında oluşturduğu, elinize bir kömür parçası aldığınızı düşünürken, aslında kocaman ELMAS bir metod.. O Elmas ile ne yapmak istiyorsanız onu yaparsınız… Ben RaKaMu’yu çok sevdim ve her fırsatta kullanıyorum, 9 saniyeler 3 saniyeye düştü demiş bir başka kullanan, ben ‘’0’’ noktasında RaKaMu yapıyorum… TEŞEKKÜRLER… Sevgili Ufuk Önen…