Sevgi: Sözlerde Sadece Bir Düşünce, Davranışlarla Yaşam Bulan Gerçeklik
Sevgi: Sözlerde Sadece Bir Düşünce, Davranışlarla Yaşam Bulan Gerçeklik
Sevgi, sözlerde yankı bulan bir kavram olmasa da, gerçekte eylemlerle anlam kazanan bir hakikattir. Lao Tzu‘nun dediği gibi, “Sözlerle anlatılan yol, gerçek yol değildir.” Konfüçyüs ise insanın erdemli yaşamının, ancak sevginin bilgelikle harmanlandığı bir ahlaki düzen ile mümkün olabileceğini vurgular. Marcus Aurelius, Stoacı dinginlik içinde şu soruyu sorar: “Bugün, sevginin hangi eylemini yaşadın?”
Nietzsche‘nin ifadesiyle, “Sevgi, insana değer katar ama insan sevgiyi değerli kılmakla yükümlüdür.” Bu büyük düşünürlerin ortak noktası, sevginin varlığının ancak somut davranışlarla gerçeklik kazandığı gerçeğidir.
Sevginin Sözlerden Eyleme Evrimi
Kelimenin ötesine geçmek zorundayız. Birisine “Seni seviyorum” demek, sözleri sarf etmekten ibaretse, ruhsuz bir yankıdan farksızdır. Oysa sevgi, sıcak bir dokunuşla, zaman ayırmakla, bir insanın iç dünyasına özenle dokunmakla yaşar.
Birini anladığınızı gösterin. Onun fark edilmemiş yanlarını fark edin. Bir dostunuza, onun çok önemsiz sandığı ancak sizin önem verdiğiniz bir detayı hatırladığınızı belli edin. Gözlerine bakın. O, varlığının fark edilmediğini sanırken ona “Sen buradasın ve önemlisin” hissini verin.
Eylemler, sözlerin yapamadığı bir şeyi yapar: Kalbin kapısını açar.
Bilinçaltına Dokunan Emirler: Sevmek Cesaret İster
Düşün! Sevgi seni ne zaman değiştirdi? İçinde bir ateş yakmadı mı? Bir çocuğun elini tutarken hissettiğin şefkat, bir dostuna sarıldığındaki sıcaklık, bir yabancının gülümsemesi seni değiştiriyor, değil mi?
Sevginin gerçekten içine işlemesine izin ver. Korkma! Kalbinin çeperlerine hapsolma. Birini dinlerken gerçekten orada ol. Dikkatini ver, gönlünle duy. O anı yaşa.
Şimdi bir an dur. Etrafına bak. Bugün birini gülümsetmek için ne yaptın? Kendine sor: “Sevgiye dair hangi izleri bıraktım?”
Sevginin Dönüşüm Gücü
Sevgi, insan ruhunun en büyük dönüşümlerini başlatabilir. Sevildiğini hisseden bir insan, özgüveniyle parçalanmış duvarlarını yıkar. Birinin güvendiğini hissetmek, kırılgan bir ruhu iyileştirir.
Bir çocuğa, “Sen yapabilirsin!” dediğimizde ona bir sınırın ötesine geçmesi için bir kapı açarız. Bir dostumuza “Yanındayım” dediğimizde, ona dayanabileceği bir omuz sunarız. Sevgi, sadece kelimelerle değil, bu kelimelerin ardındaki duruşla var olur.
Unutma! Sevgi görmek istiyorsan, sev. Birine destek olmak istiyorsan, harekete geç. Kendini bulmak istiyorsan, bir başkalarına merhem ol.
Yaşamın Her Anında Sevgiyi Seç
Nietzsche’nin dediği gibi, “Sevgi, en yüksek güçtür, ama en büyük cesareti ister.”
Bugün cesur ol. Kalbini aç. Sevginin sadece sözde kalan bir kavram olmasına izin verme. Birine destek ol, bir yüzü gülümset, bir ruhu iyileştir. Unutma, en çok verdiklerinle anılırsın. Ve sevgi, ancak paylaşıldığında gerçek anlamını bulur.