Umut – Sevgi – Işık
Sağlıklı insan gözü katran karası gecede 6 km ötedeki kibrit alevinin ışığını görebilirmiş.
Bu sözcük dizisinin hayatımda bir anlam ifade edeceğini düşünmeden evvel, bilimsel saçmalıklardan biri, bilim insanlarının her şeyi ölçme merakının sonucu olduğunu düşünmüştüm. Şimdi bildiğim bir nedenden dolayı aklımda kaldı bu ölçülmüş değerler. Bugün en zor anlarımda bana yol göstereceklerini nereden bilebilirdim. En ümitsiz, en karamsar, en yılmış, en yorgun, en küskün ya da yitik hissettiğim anlarda bu ifadeye sığınıyorum. “En koyu karanlıkta dahi ufacık bir ışık görülebilir ve orada ışık varsa, sevgi var demektir ve sevgi varsa umut vardır, vardır, vardır, vardır…” diyerek yüreğime bakıyorum ve beni en çok hayal kırıklığına uğratmış insana dahi içimde bir sevgi olduğunu hatırlıyorum. “Sevgi varsa ışık vardır ve eğer ışık varsa umut da vardır” diyorum ve ne kadar zor olsa da, kaç eklemim sızlarsa sızlasın, doğruluyorum, kalkıyorum ve içimdeki ışık ne kadar cılız olursa olsun, ne kadar sönmeye yüz tutmuş olursa olsun; “Ben ışığım. Hala umut var. Ben inatçı değil kararlı bir adamım. Bu ışık sönmedikçe ben gözlerimi açacak ve güne inatla uyanacağım. Umut arayana umut, ışık arayana ışık, sevgi arayana sevgi ve birlik arayanla bir olacağım” diyerek sıkılı dişlerle başladığım güne gülümseyerek devam ediyorum. Ne demişler; Çıkmadık Canda Umut Vardır. Umuduma sımsıkı sarılıyorum çünkü en berbat fırtınada dahi sönmeyen ışığım o benim…